Maddi imkânı İslam’ın takdir ettiği ölçülerde olan Müslümanların zekat bağışını her yıl düzenli şekilde yapması gerekir. Zor şartlarda yaşayan ihtiyaç sahibi olan kişilere sizler için ulaşıyoruz. Zekatınızı online bağış bölümünden veya banka zekât bağış hesabımıza göndererek sizde bu hayra ortak olun.
Yıllardır birçok ülkede sürdürdüğümüz projelerle binlerce kalbe dokunarak yaptığınız bağışları ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Her projede olduğu gibi zekat bağışında da aynı hassasiyeti gözeterek projemizi yürütmekteyiz.
İslam’ın beş şartından biri olan ve zengin Müslümanlar için zorunlu olan zekat ibadeti Müslümanlar arasındaki dayanışmayı ve adaleti tesis etme konusunda oldukça önemli bir farizadır. Tevbe Suresi 60. ayette de açıkça belirtilen zekat bağışı Rabbimizin, bize emanet olarak verdiği mallar üzerindeki hakkıdır. Bizden ise bu emanetten sadece bir kısmını ihtiyaç sahiplerine vermemizdir. Malımızdan verecek olduğumuz kısım ise malımızı azaltmayacağı gibi hem malımızı manevi anlamda temizleyecek hem de bereketlendirecektir.
İslam’da zenginlik alameti olarak tanımlanan nisap miktarından fazla mala sahip olan ve temel ihtiyaçları dışında kalan mallardan kişinin belirli bir oranda bağış yapmasıdır. Bu görev bir ibadet olduğu gibi Müslümanlar için sosyal alanda gelişmelerine katkı sağlayan büyük bir etkendir.
Dinimizde zengin sayılmak için belirli bir alt sınır bulunmaktadır ve bu nisap olarak isimlendirilir. Zekat hesaplama durumu ise nisap miktarı kadar mala sahip kişinin malının hesaplanması ile belirlenir.
Nisap miktarı ise farklı türlerdeki mallar ölçü alınarak ortaya koyulmaktadır.
İşte yukarıda bulunan mallardan birine veya daha fazlasına sahip olmak kişinin nisap miktarından fazla mala sahip olduğu anlamına gelir. İşte bununla birlikte oranlama yapılarak zekat verilecek miktar ortaya çıkar.
Altın, gümüş ve nakitler için 1/40 oran dikkate alınır. Koyun ve keçiler için 1/40, sığırlar için 1/30, deve için ise 1/5 oranı bulunur. Ziraat mallarında ise daha ayrıntılı hesaplama yapılmaktadır.
Bu bilgilerin haricinde bir de mala zekat düşmesi için belirtilen mallar, asli ihtiyaçların ve borçların haricinde biriktirilmiş olması gerekir. Ayrıca havelan-i havl yani biriktirilen malın üzerinden bir yıl geçmiş olması gerekir. İşte bu şekilde zekât vermek için mallar üzerindeki bütün şartlar tamamlanmış olur.
Malımızın zekatını vermek için genelde Ramazan ayı tercih edilir ve yaygın bir şekilde de uygulanır. Ancak malımız üzerindeki zekatın hesabını nisap miktarı, havelan-i havl yerine gelince tutmalıyız. Bir üst başlığımızda nisap miktarının ne olduğu hakkında bilgi verdiğimiz için burada sadece havelan-i havl kavramı ile zekatı ne zaman ödemiz gerektiğini anlatacağız.
Bahsettiğimiz havelan-i havl kavramı Türkçe de bakıldığında “yıllanmak” demektir. Terim olarak ise nisap miktarından fazla olan malın bir hicri yıl boyunca elinde bulundurmak demektir. Başlangıç olarak elimizde bulunan malın nisap miktarını geçtiği tarih ele alınır. Bir yıl boyunca bu malda artmalar veya azalmalar olması zekat borcunu düşürmez. Bir tam hicri yıl dolunca eldeki mal nisap miktarının altına düştüyse bu mal için zekat gerekmez. Eğer ki mal nisap miktarının üzerinde kaldı ise elde bulunan mal üzerinden hesaplama yapılarak zekat bağışı yapılır.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu borcun ödenmesinde sabit olan tarih Ramazan ayı değil, yıllanma tarihi esas alınır. Süre dolduğu anda fevri şekilde zekat verilmesi gerekir.
Ülkemizde en fazla görülen Hanefi ve Şafii mezhebine göre zekat ele alındığında bazı farklılıklar olduğunu görüyoruz.
İlk olarak Hanefi mezhebinde zekatın hükümlerine bakacak olursak;
Şafiilerde ise zekat hükümleri şöyledir;
Mezheplerin zekat ile ilgili konular hakkında ayrıntılı görüşleri için İslam ilmihalini incelemek daha isabetli olacaktır. Burada verilen bilgiler özet mahiyetinde bilgilendirmelerdir.